Aybüke AKGÜL

Sinop, Türkiye’nin en kuzey noktasında, yeşil ile mavinin bir araya geldiği, hem doğal güzellikleriyle hem de tarihi yapıları ile gezip görmeye değer bir şehirdir. Karadeniz’in en uç noktasında bulunan şehir, aynı zamanda bölgenin tek doğal limanı olma özelliğine sahiptir. Sinop, yalnızca doğal güzellikleriyle değil mutlu insanlarıyla da adından sık sık söz ettirmekte olan bir şehirdir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmalara göre Sinop, defalarca ülkemizin en mutlu insanlarının yaşadığı şehir seçilmiştir.

Peki, bu insanlar neden bu kadar mutlu?

Yerel halka ve tatilcilere(?) göre bunun en temel nedenlerinden ilki ucuzluk. Diğer şehirlerle kıyasladığınız zaman Sinop’un oldukça ucuz olduğunu fark edeceksiniz. Gezmek ve şehrin tadını çıkarmak için tonlarca para ödemenize gerek yok. Çok uygun fiyatlara ister deniz manzaralı bir evde, isterseniz de yeşilliklerin içinde bir yerde konaklamanız mümkün. Bir başka nedene gelecek olursak şehirde trafik ışığı yok, yani trafik yok. Stresten uzak birkaç gün geçirmek için plan yapanlar varsa Sinop’a bir şans vermelerini tavsiye edebilirim.

SİNOPTA GEZİLECEK YERLER

Sinop’u gezmek için uzun uzun vakit ayırmanıza gerek yok. Yeşilin ve mavinin bir araya geldiği bu şehir, doğal güzellikleriyle sizi etkisi altına almaya başladığında, yeterince vakit ayırmadığınız için pişman olmak istemiyorsanız planınızı ona göre yapın derim. Genel olarak birkaç bilgi verdiğimize göre, artık bu şehirde sizleri nelerin beklediğine geçebiliriz. Sinop, herkesin beklentisini karşılayabilecek eşsiz şehirlerimizden biridir. Doğa isteyene doğa, tarih isteyene tarih… İlk olarak Aklimanla başlıyoruz.

AKLİMAN

Şehir merkezi ile Hamsilos koyu arasında kalan doğal bir limandır. Orman ve denizin iç içe olduğu liman, aynı zamanda şehrin en güzel plajlarına ev sahipliği yapıyor. Aklimana giderken amacınız İnsanlardan uzaklaşıp doğa ile baş başa kalmaksa, hafta içi gitmenizi tavsiye edebilirim. Bu eşsiz beldeye giderseniz Hamsilos Koyu, Hamsilos Tabiat Parkı, Akliman Mesire Yeri ve Akliman Plajına uğramadan tatilinizi bitirmeyin derim.

Karakum Plajı

Sinop’un en çok tercih edilen plajlarından biri olan Karakum Plajı, şehir merkezinde yer alıyor.

Karakum Plajı adını kumlarının renginden alıyor. Bu yüzden de Karakum Plajı olarak adlandırılıyor. Denize girerken taşlar sizi rahatsız etmeyecekse Karakum Plajına da bir şans verebilirsiniz.

Erfelek Tatlıca Şelaleleri

Sinop’un bir başka doğal güzelliğine gelecek olursak Erfelek Tatlıca Şelalelerinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Şehir merkezinden yaklaşık bir saat kadar uzaklıkta bulunan Erfelek ilçesindeki bu şelaleler, kesinlikle görülmeye değer. 28 adet olan bu şelaleler, dar ve sık ormanlı bir vadinin içinden geçiyor. Şelalenin 28 katının hepsini görememiş olsamda sizler tamamını görmek için kendinizi zorlayın, eminim ki yorulduğunuza değecektir.

Tarihi Ceza Evi

Tarihi güzelliklerine gelecek olursak benim en çok ilgimi çeken şey Tarihi Ceza Evi oldu.

Gezerken tüylerinizin diken diken olacağı bu cezaevi aslında üç tarafı denizle çevrili bir kale. Şehri korumak için inşa edilen bu kale resmi olarak 1887 yılında ceza evi olarak kullanılmaya başlandı. Ünlü seyyah Evliya Çelebi, gezilerini kaleme aldığı Seyahatname kitabında Sinop Cezaevi’nden bahsederken şunları kaleme almış: ‘ Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır.’ Mahkumların zor şartlar altında kaldığı herkes tarafından bilinen bu cezaevi, tarih boyunca birçok ünlü ismi koğuşlarında misafir etmiş ve mahkumiyetini sürdüren pek çok yazarın anılarına, öykülerine, şiirlerine konu olmuştur. Geçmişten bugüne kadar Sinop cezaevinde bizlerinde yakından tanıdığı politikacı, yazar, devlet adamı gibi birçok ünlü isim kalmıştır. Bu isimlerden ilki Türk edebiyatına unutulmaz eserler bırakan Sabahattin Ali’dir. Eğer ki yolunuz düşerde uğrarsanız Sabahattin Ali’nin kaldığı tek kişilik koğuşta, yatağı ve sazı ziyaretçiler için hala sergilenmekte. Refik Halit Karay, Burhan Felek, Mustafa Suphi, Burhan Felek, Osman Cemal Kaygılı, Celal Zühtü Benneci gibi yazar ve şairlerde bu cezaevinde kalan ünlüler arasında. Sinop Cezaevi 1999 yılında tamamen kapatıldı. 2000 yılında ise müze olarak ziyarete açıldı.

Gelelim yemeklere…

Sinopta ne yenir?

Bahsettiğimiz tüm bu güzelliklerin yanı sıra, Sinop denildiği zaman benim ilk aklıma gelen şeylerden birisi de hiç kuşkusuz ki mantı. Sinop mantısı ,Kayseri Mantısı ile yarışır hale gelmiş. Üstüne atılan ceviz ve porsiyonların büyüklüğüyle benim favorim kesinlikle Sinop mantısı olmuş durumda. Diğer lezzetlerden de bahsedecek olursak; nokul, hamsi, mısır çorbası ve köy kahvaltısı Sinop’a gelip tadılmadan gidilmeyecek yemekler arasında yer alıyor.

Son olarak bu eşsiz güzelliklerle dolu şehre hem kara yolu hem de hava yolu ile ulaşmanız mümkün.

Fotoğraf: Sinop Valiliği Web Sitesi